Genel Araştırma
'crispr' etiketi için arama sonuçları.
Araştırmada 1 sonuç bulundu
-
CRISPR İle HIV-1 Virüsü Hedefleme Şu anda dünya genelinde 25 milyondan fazla insan HIV-1 lentivirüs ile enfekte durumdadır. Bugün, antiviral tedavilerle virus kanda bulanamayacak şekilde HIV-1 kontrol altına alınabilir. Ancak virüs tamamen kaybolmaz; latent enfekte hücrelerde saklanır. Gerçekten HIV-1'i tedavi etmek için, araştırmacılar bu gizli viral rezervuarları yok etmelidirler ve CRISPR bu zor işi başarmanın yolu olabilir! Temple Üniversitesi'ndeki Kamel Khalili'nin laboratuarı, CRISPR-HIV terapötikleri için 2 potansiyel strateji sundu. İlki dCas9-SAM kullanarak HIV-1 transkripsiyonunu aktive etmek ve enfekte olmuş hücreleri yok etmek, diğeri ise doğal tip Cas9 kullanılarak enfekte olmuş hücrelerden HIV-1 genini çıkarmak CRISPR'nin HIV 1 ile in vitro koşullarda nasıl boy ölçüşebileceğini ve klinik başarı için hangi engellerin üstesinden gelmesi gerektiğini öğrenmek için okumaya devam edin. ART ve HIV-1 Rezervuarlar HIV-1, bağışıklık sisteminde, özellikle CD4+ T hücrelerine enfekte olur ve neticede tedavi edilmemiş bireylerde edinilmiş immün yetmezlik sendromuna (AIDS) yol açar. AIDS'in semptomları hızlı kilo kaybı ve sağlıklı bireylerde genellikle görülmeyen fırsatçı enfeksiyonlar da dahil olmak üzere, genel enfeksiyon riskindeki artışı içerir. Antiretroviral tedavi (ART) plazmadaki HIV-1'i neredeyse elemine eder ve HIV-1 hastalarının yaşam beklentisini ve kalitesini artırabilir. Bununla birlikte, ART HIV-1'in tamamen iyileşmesini sağlamaz. ART'yi durduran hastalarda, latent enfekte hücrelerde bulunan viral rezervuarlar nedeniyle viral düzeyler kısa zamanda tedavi öncesi seviyelere yeniden yükselir. ART ile tedavi edilen hastaların plazma HIV-1 seviyeleri düşmüş olmasına rağmen bu hastalar demans, bağırsak bozuklukları, sinir hasarı ve kalp hastalığı gibi diğer kronik hastalıklar için yüksek risk altındadırlar. Artan kronik hastalık riski latent HIV rezervuarlarına, kronik inflamasyona ve ART'nin negatif metabolik etkilerine bağlıdır. Vücut neden bu rezervuarları yok etmek için immun yanıt oluşturamıyor? Esasen bağışıklık sistemi, yanıt vermesi gereken herhangi bir tehdit görmemektedir. Latent enfekte hücreler viral proteinleri çok az ürettikleri ya da hiç üretmedikleri için immün sistemden kaçarlar. Bu sorunu çözmek için iki strateji öne sürülmüştür. Birincisi, "şokla ve öldür", latent HIV'in reaktive olmasıyla enfekte olmuş hücrelerin viral proteinler üretmesini ve sitotoksisite ya da immun yanıt yoluyla ölmelerini hedefler. İkinci strateji ise; HIV-1 genomunun enfekte olmuş hücrelerden basitçe çıkarılmasıdır ve bu CRISPR'nin ortaya çıkışı ile daha gerçekçi bir fikir haline gelmiştir. Kaynak: CRISPR Genom Modifikasyonları T101