Genel Araştırma
'health' etiketi için arama sonuçları.
Araştırmada 2 sonuç bulundu
-
Her türlü abur cubur, kola vb. boyalı gazlı içecekler, boyalı hazır meyveli yoğurt ve pudingler, hazır baharat ve köfte karışımları, her türlü cips, tüketilmeye hazır donmuş-donmamış bütün yiyecekler, yani bütün ambalajlı (hazır) gıda maddelerinde bulunan bu maddeler sağlığımızı olumsuz yönde etkilediği için, doğal beslenmek günümüzde oldukça önemli konuma gelmiştir. Gıda ambalajlarında bulunan “Hiçbir koruyucu madde içermez” yazısı “Hiçbir katkı maddesi yoktur” anlamına gelmemektedir. Örneğin: “Hiçbir koruyucu madde içermez” olarak etiketlenen hazır çorbalarda MSG adlı lezzet arttırıcı katkı maddesi bulunuyor. İşte, tüketmekten kaçınmamız gereken 10 katkı maddesi 1) Aspartam (Nutrasweet /Equal) Bu suni tatlandırıcılar, gıda değil kimyasaldır. Bu madde, başlangıçta böcek öldürücü olarak imal edilmişti. Baş ağrısı, baş dönmesi, eklem ağrısı, bulantı, , unutkanlık, kas spazmları, uyuşukluk, şişmanlık, depresyon, huzursuzluk, konvülsiyon, korku atakları, uykusuzluk, görme kaybı, işitme kaybı, yorgunluk, tat kaybı, Parkinson, çarpıntı, kulak çınlaması, nefes darlığı, cilt döküntüleri, MS (Multipıl Sıkleroz) gibi hastalıkların yanı sıra beynin işleyiş sürecini yavaşlatır, kanseri tetikler. Özellikle zayıflamak için bu maddeyi kullananların bilmesi gereken önemli bir etki de metabolizmayı yavaşlatmasıdır. Yani aslında daha fazla yağ biriktirmeye neden olmasıdır. 2) Yüksek Fruktoz Mısır Şurubu Kötü kolesterol seviyenizi (LDL) hızla yükseltir ve diyabet hastalığının oluşmasında etkilidir. Kalp büyümesi, kansızlık ve obeziteye de neden olur. Ketçap, kola, şekerleme, puding, hazır kek gibi özellikle çocukların sıkça tükettikleri gıda değeri taşımayan besinlerde bol miktarda kullanılır. 3) Monosodyum Glutamat (MSG ya da E621) Lezzet arttırıcı bir eksitoksindir. Eksitoksin hücreleri aşırı uyararak, hücrelerin zarar görmesine ve ölmesine neden olur. Tatlı-tuzlu bütün yiyeceklerin lezzetini arttırdığı için gıda üreticileri tarafından bol miktarda kullanılmaktadır. Merkezi sinir sistemi tahribatı, takibinde doyma mekanizmasında bozukluk, obezite, yağ birikimi, büyüme hormonu baskılanması ve sonuç olarak diyabet; ayrıca böbrek ve karaciğerde hasar meydana getirir. Tüm cipslerde buluan MSG, hazır gıdaların neredeyse hepsinde, , bazı katı yağlarda, gofretlerde yaygın olarak kullanılıyor. 4) Trans Yağ LDL seviyesini yükseltir. Kalp rahatsızlığı, kalp krizi ve inme riskini önemli ölçüde arttırır. İnsülin direncini arttırır, bağışıklık sistemini zayıflatır, karaciğeri ve üreme sistemini etkiler. Hücre zarına da zarar vermektedir. Sürülebilir kahvaltılık yağlarda, margarinlerde, pastacılık ve fırıncılık ürünlerinde, tart, pasta, bisküvi, pizza hamuru ve birçok fırınlanmış yiyecekte bulunur. Gıda etiketlerinde “hidrojenize yağ” içerdiği belirtiliyorsa, bu demektir ki bu gıda trans yağ içeriyor. 5) Yaygınca Kullanılan Gıda Boyaları Her birinin zararlarını burada yazmak imkansız olan bu maddeler, hazır gıdalarda bol bol kullanılıyor. Tükettiğiniz gıdalarda; Sunset Yellow (E110) (Sarı renk) Tartrazin (E102) (Sarı renk ) Karmosine (E122) (Kırmızı-Mor) Panceoul (E124) (Morumsu kırmızı renk) Quinoline (E104) (Yeşil-Sarı) Allura red (E129) (Kırmızı yada portakal rengi) Sodyum Benzout (E211) (Kırmızı) gibi katkı maddeleri içeriyorsa dikkatli olmanızda fayda var. Tartrazin ve Sunset Yellow maddelerinin aşırı dozda alınmasının DNA hasarlarına sebep olabileceği, üniversitede bezelyeler üzerinde yapılan araştırmalarda bulunmuştur. 6) Sodyum Sülfit (E250) Raf ömrü uzatıcı olan bu koruyucu madde, işlenmiş et ürünlerinin (şarküteri) için vazgeçilmez. İşlenmiş etlerde, hazır baharat ve köfte karışımlarında bulunur. Sülfit duyarlılığı olanlar kişilerde baş ağrısı, kaşıntı, nefes problemleri meydana getirir. Nadir olarak da ölüme neden olabiliyor. Bahsedilen zararlar E220, E222, E223, E224, E225 ile E249, E251, E252 diye belirtilen kodlar için de geçerlidir. 7) Sodyum Nitrat/ Sodyum Nitrit Raf ömrü uzatıcı etki gösteren bu maddenin kanser türleriyle bağlantısı bulunmaktadır. Kullanım alanları ve zararları açısından sodyum sülfit ile benzer yönleri vardır. 8) BHA ve BHT Bütilat Hidroksi Anizol (BHA) ve Bütilat Hidroksi Toluen (BHT) isimli bu maddeler, beyninizin sinir ağını etkiliyor, davranış değişikliklerini ve kanseri tetikliyor. Katı ve sıvı yağların bozulmasını, küflenmesini önlemek için kullanılan bu katkı maddesi, tahıl ve tahıl ürünlerinde, sakızlarda, bitkisel yağlarda, patates cipslerinde kullanılmaktadır. 9) Sülfür Dioksit Göğüste sıkışma, karında kramp, kurdeşen, ishal, halsizlik, nabız hızlanması gibi bulgulara neden olur. Ayrıca, bunlara duyarlı astımlılarda astım atağını tetikleyici özelliğe sahip. Gıda koruyucusu olarak ve fermente içeceklerde kullanılır. 10) Potasyum Bromat Bu madde, ekmek yapımında ve unlu mamullerde hacmi arttırmak için kullanılıyor. Ayrıca ekmeğin rengini beyazlatıyor. Hayvanlarda kansere neden olduğu biliniyor. Bu maddenin içerdiği ekmeğe çakmak tutulduğunda, ekmeğin benzin dökülmüş gibi alev almasına yol açıyor. Lütfen beyaz ekmekten uzak durun. Kaynak1, Kaynak2
-
Bilim adamları ilk kez, canlı hücrelerde daha önce hiç görülmemiş yeni bir DNA yapısının varlığını tanımladılar. Avustralya'daki Garvan Tıp Araştırma Enstitüsü'nden antikor terapötik araştırmacı Daniel Christ: "Bu yeni araştırma bize, tamamen farklı DNA yapılarının var olduğunu ve hücrelerimiz için önemli olabileceğini hatırlatıyor." diyor. Ekibin tespit ettiği yeni DNA bileşeni 1990’larda, araştırmacılar tarafından ilk keşfedilen interkalasyon motif (i-motif) yapısı olarak adlandırılır fakat şu ana kadar canlı hücrelerde değil, sadece in vitro tanıklık etmişti. Şimdi ise Mesih'in ekibi sayesinde, i-motifinin insan hücrelerinde doğal olarak meydana geldiğini biliyoruz. Araştırmayı birlikte yürüten genomist Marcel Dinger, "i-motifi DNA'nın dört iplikçikli bir 'düğümüdür', ” diye açıklıyor. Düğüm yapısında, aynı DNA dizisi üzerindeki C (sitozin) harfleri birbirine bağlanır. Bu çift sarmaldan çok farklıdır. Karşılıklı ipliklerdeki harfler birbirini tanır ve C, G (guanin) bağlanır. Yeni araştırmanın ilk yazarı Garvan'ın Mahdi Zeraati'ye göre i-motifi, çift sarmal formunu almayan birçok DNA yapısından (A-DNA, Z-DNA, tripleks DNA ve Cruciform dahil. Ayrıca hücrelerimizdeki DNA’da da olabilir) sadece biridir. G-quadruplex (G4) DNA denilen başka bir DNA yapısı, G4'ü hücreler içinde ortaya çıkarmak için tasarlanmış bir antikordan yararlanan araştırmacılar tarafından, 2013 yılında, insan hücrelerinde görselleştirildi. Bunu yaparken, hücre içindeki yerlerini bir immünofloresan ışıma ile vurguladı. "Bizi en çok heyecanlandıran şey yeşil noktaları görebilmemizdir (i-motifleri). Zamanla ortaya çıkıyor ve ortadan kayboluyor Bu yüzden, onların şekillendiğini, çözdüğünü ve tekrar şekillendiğini biliyoruz, "diyor Zeraati. I-motifleri aynı zamanda 'promoter' bölgeleri (Genlerin açık veya kapalı olarak değiştirildiğini kontrol eden DNA alanları) olarak bilinen yerlerde ve telomerlerde (yaşlanma ile ilişkili genetik belirteçler) de görünme eğilimindedir. "Genlerin açılıp kapanmasına yardımcı olmak ve bir genin aktif olarak okunup okunmadığını etkilemek için var gibi görünüyorlar." Zeraati, ScienceAlert'e yaptığı açıklamada, "Bu alternatif DNA konformasyonları, hücrede bulunan proteinlerin kendi DNA dizilerini tanıması ve düzenleyici işlevlerini yerine getirmesi açısından önemli olabilir." Kaynak