Jump to content

Akarsularda Zonasyon


Biyolokum

Önerilen İletiler

Biyolokum

Yüksek dağlardan veya bunların yaylalarından doğan çağlayanlar şelaleler oluşturarak, hızlıca akan sular daha aşağılarda denize veya göle ulaşıncaya kadar pek çok değişik özellikler gösterirler.

Bir akarsudaki biyolojik toplulukların bileşimi bu ekosistemdeki ekolojik koşulların gerçek durumu hakkında net bir fikir verir. Bu nedenle akarsuların sınıflandırılmasında da belirleyici organizmalar gösterge olarak alınır. Su bitkilerinin  bu sınıflamada yeterli olmaması nedeniyle daha çok hayvan grupları seçilmiştir. Bunların arasında da en çok balık ve böcek grupları kriter olarak alınmıştır.

Genellikle balık bilimciler çıkış yerlerinden denize döküldükleri yerlere kadar akarsuları içerdikleri balıklara göre zonlara ayırmayı önerirler. Bu sınıflamaya göre alabalık zonu  yüksek yerlerde ve dağlarda bulunan derelerin oksijence zengin soğuk sularını kapsar. Alabalık soğuk sulara iyi adapte olmuş, su omurgasızlarının larvalarıyla beslenen karnivor bir canlıdır.  Bireysel olarak yaşanan ve bakir alanları seven bu balık sonbaharda dağların 2.000 m yüksekliğindeki akarsulara çıkar.

Hızlı akan ve soğuk suları içeren bu bölgede flora ve faunanın gelişimi sınırlıdır. Bazen kıyıdaki kayalık ve taşları Bryophyta ve bentik algler kaplar. Su hızının yavaşladığı kesimlerde yüzücü Ranunculus  türleri görülür bu bitki dokusu Herbivor invertebratların beslenme ve sığınma alnını oluşturur. Heterojen bir yapı gösteren akarsu yatağının akıntının düşük olduğu bazı kesimlerinde su canlıları barınma alanı bularak gelişirler. Örnek olarak Tricoptera, Ephemeroptera ve Diptera larvaları verilebilir. Diğer omurgasız grupları arasında Crustacea, Mollusca ve Planaria sayılabilir.

Avrupa sularında kaynaktan uzaklaştıkça alabalıktan sonra tatlı su som balığı zonu gelir. Bu kesimde akıntı hızında yavaşlama ve yatakta genişleme görüşür. Suyun girdaplar yaptığı kesimlerde dipte derin çukurluklar  açıldığından sular karışıma uğrar. Zemin hareketli olup, kumlu ve çamurludur.

Ülkemizde ise tatlı su som balıklarının oluşturduğu zon mevcut değildir. Ülkemizde hızlı akan küçük akarsularda alabalık zonundan sonra genellikle Barbus ve Gobio cinslerine ait türlerin görüldüğü zon gelir.

Derelerin ovalara yaklaştığı aşağı kesimleri barbusların çoğunlukta olduğu kısımdır. Barbus zonu olarak adlandırılan bu zonun zemini çamurlu olup çukurluklar nadirdir. Sularda sıcaklık değişimleri görülür. Yaz aylarında su sıcaklığı 20°C ulaşabilir. Su kenarlarında bitki örtüsü ve besleyici hayvan türleri oldukça gelişmiştir. Karakteristik balık türü Bıyıklı balıktır (Barbus barbus). Omnivor olan bu balık hayvan ve bentik bitkilerle beslenir.  Ayrıca turna, tatlı su levreği, tatlı kefali türleriyle bazı alabalık türlerine rastlanır. Akarsuların dağlardan vadilere ulaşarak hızının kesildiği barbus ve bazen onu takip eden Abramis zonunda akarsu yatağının  kumlu, çakıllı hatta çamurlu olması nedeniyle  yoğun bitki örtüsü gelişmeye başlar. Burada bentik alglerin yanı sıra  yüzücü yüksek bitkilerin örneğin Ranunculus, Myriophyllum sp., Potamogeton, Elodea canadensis Callithrichum sp. kökleri yer alır. Bu yörelerde görüle diğer fauna elemanları ise  odonat larvaları, aquatic coleptera ve insecta üyeleridir.

Vadi tabanında veya ovalarda nehirlerin 4. Bölgesi olan Çiçek balığı (Abramis brama) zonu suların yavaş aktığı sakin bölgeleri karakterize eder.  Bu zonlar gölcüklerdeki yaşam koşullarına sahiptir. Su kenarlarında ki vejetasyon kuşağı bir önceki zona göre daha sınırlıdır. Zemin kum ve çamurla kaplıdır.  Bitkisel üretimin esasını sudaki fitoplankton oluşturur. Markoskobik bikri örtüsü göllerde ki gibidir.

Yorum bağlantısı

Tipik balık türü Çiçek balığıdır. Ayrıca doğal sazan (Cyprinus Carpio) ve yeşil sazan  (Tinca tinca), inci balığı (Alburnus alburnus), Kızıl kanat, kızıl göz balığı, Karaburun ve Yılan balıklarına (anguila anguila) rastlanır.

Abramis zonunda besinin bol olmasından predatör balıklardan tatlı su levrekleri, barbusların bulunduğu bölgelerden çok daha fazla bulunurlar. Ayrıca akarsuların bu bölgeleri  yumurta bırakan, göç eden bir çok balık türünün geçici olarak kaldıkları alanlardır. Bu balıklara örnek olarak Mersin Balıkları (Acipenseridae) Tirsi Balıklar (Clupeidae) kefal balıkları (Mugilidae) Tatlı su levrekleri (Percidae) Pisi balıkları (Pleuronectidae) verilebilir.

Bentik fauna durgun ve az oksijenli  aquatik ortamda görülen canlı gruplarından oluşmuştur. Tubificidae familyası üyelerinin  yoğun olduğu Oligochetler baskın bentik fauna gruplarıdır. Dipterada  Chiromonomidler bol olarak ublunur diğer fauna elemanları arasında  Coleptera, Crustacea, Mollusca, Gastropoda, Lamellibrancihia grupları sıralanabilir.

Akarsularda bulunan balıklara göre yapılan bu zonasyonda  zonlar arasında kesin sınırlar düşünmemek gerekir. Akarsuların geçtiği bölgenin coğrafik (özellikle morfolojik ve jeolojik durum) ve iklimsel özelliklerinin etkisi altında olan bu zonlar akarsudan akarsuya farklı şekilde gelişebilir. Ayrıca balıklar sabit yaşayan canlılar olmadığından bu zonlar arasında yer değiştirebilirler. Ancak canlıların yaşam bölgelerini içinde yaşadıkları ortamın şartları belirlediğinden her canlının tercih ettiği yerleşim bölgeleri vardır.

Canlı gruplarına göre yapılan bu zonasyonun dışında Belçikalı İhtiyolog  Huet, kendi adı ile anılan kuralı önermiştir. Buna göre; Belirli bir biyocoğrafik alanda genişlikleri genişlikleri ve derinlikler aynı olan akarsular eğer eğimleri de aynı ise biyolojik özellikleri, bunlardan özellikle balık populasyonları da analogtur. Burada  populasyon değişimlerinde en önemli faktörün eğim ve akarsu genişliği ön plana alınmıştır. Günümüzde ise çeşitli istatiksel yöntemler ile ve bilgisayar kullanımı ile çok sayıda ekolojik faktör kullanılarak sınıflama yapılabilmektedir.

Yorum bağlantısı

Yorum yazmak için hesap oluşturmalı veya giriş yapmalısın.

Yorum yapmak için üye olmanız gerekiyor

Hesap oluştur

Hesap oluşturmak ve bize katılmak çok kolay.

Hesap Oluştur

Giriş yap

Zaten bir hesabınız var mı? Buradan giriş yapın.

Giriş Yap

Hakkımızda

Biyoloji Günlüğü ülkemizdeki biyoloji öğrencileri, mezunları ve çalışanları adına kar gütmeyen bir proje olarak 9 senedir faaliyetlerine yılmadan devam etmeye çalışan masum bir projedir. Lütfen art niyetinizi forumdan uzak tutunuz. Bize iletişim formu aracılığıyla ulaşabilirsiniz.

Dilerseniz biyolojigunlugu@gmail.com veya admin@biyolojigunlugu.com adresine mail de gönderebilirsiniz. Bizimle arşivinizi paylaşmak isterseniz wetransfer.com üzerinden biyolojigunlugu.com adresine dosya transferi olarak iletmeniz yeterlidir, sizin adınıza paylaşılacaktır.

Sitemiz bir "Günlük" olarak derleme yayın, yorum, diyalog ve yazılara vermektedir. Güncel biyoloji haberleri ve gelişmelere ek olarak özellikle sosyal medyada gözden kaçan, değerli gördüğümüz tüm içeriğe kaynak ve atıflar dahilinde sitemizde yer vermekteyiz. Bu sitede verilen bilgilerin kullanım sorumluluğu tümüyle kullanıcıya aittir. Sayfalarımızda yer alan her türlü bilgi, görsel ve doküman sadece bilgilendirmek amacıyla verilmiştir.

Biyoloji Günlüğü internet sitesi 5651 Sayılı Kanun’un 2. maddesinin 1. fıkrasının m) bendi ile aynı kanunun 5. maddesi kapsamında Yer Sağlayıcı olarak faaliyet göstermektedir. İçerikler, ön onay olmaksızın tamamen kullanıcılar tarafından oluşturulmaktadır. Yer Sağlayıcı olarak, kullanıcılar tarafından oluşturulan içeriği ya da hukuka aykırı paylaşımı kontrol etmekle ya da araştırmakla yükümlü değildir.

Yer Sağladığı içeriğin 5651 Sayılı Kanun’un 8 ila 9. maddelerine aykırı şekilde; kişilik haklarınızı ihlal ettiğini ya da hukuka aykırı olduğunu düşünüyorsanız mail adreslerimizden iletişime geçerek bildirebilirsiniz. 

Bildirimleriniz dikkatle ve özenle incelenmekte olup kişilik haklarınızın ihlali ya da hukuka aykırılığın tespiti halinde mevzuat kapsamında en kısa sürede işlem yaparak bilgi vereceğiz.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgilendirme

Kullanım Şartları, Gizlilik Politikası, Forum Kuralları sayfalarına göz atınız.