Jump to content

Coğrafi şablon biyocoğrafyayı nasıl etkiler?


Biyolokum

Önerilen İletiler

Biyolokum

Bazı organizmaların, eğer bu organizmalar sınırlı dağılımlara da sahipse, dağılımlarını açıklamaya yönelik olarak tarihsel olaylar ve ekolojik süreçlere başvurmaya ihtiyacımız vardır (ekolojik biyocoğrafya). Ancak unutulmaması gereken bir nokta, türlerin dağılımlarıyla ilişkili en göze çarpan faktör coğrafi çevredeki değişkenliktir. Karasal ortamlarda ise dağılım desenleri, çoğunlukla iklim (temelde sıcaklık ve yağış) ve toprak yapısıyla şekillenir. Sucul organizmaların dağılımları da büyük ölçüde su sıcaklığı, tuzluluk, ışık ve basınca bağımlıdır. Edward Forbes ve diğer biyocoğrafyacıların gözlemlediği gibi iklim, toprak yapısı, su kimyası ve diğer çevresel koşullar coğrafyadaki fiziksel faktörlere bağlı olarak değişkenlik gösterebilir. Buna ek olarak, sucul ya da karasal ortamlara bakmaksızın, çevresel değişkenler mekânsal bir otokorelasyon gösterebilir ya da mesafeyle çevresel koşulların benzerlikleri azalabilir (mesafeyle azalma ya da distance decay). Çevredeki rasgele olmayan bu mekânsal değişiklikler çok değişkenli bir coğrafi şablon oluştururlar. Bu oluşumlar da biyocoğrafi örüntülerin tamamını oluşturur. Yani, birçok biyocoğrafi örüntü çevresel koşullardaki mekânsal değişkenliklerden türemiştir. Örneğin ekvatordan kutuplara doğru ya da düşük enlemlerden yüksek enlemlere doğru ya da okyanuslardan östuar alanlara doğru biyotik kommünitelerin değişebileceği gerçeği kesindir. Çevresel gradient içindeki tür çeşitliliği, tür kompozisyonu ve kommünitelerin hayatta kalmasına ilişkin süreçler (prodüktivite gibi...) yüksek düzeyde tahmin edilebilen süreçlerdir. Organizmalar adaptasyonlar (davranışsal ya da fizyolojik olarak), dispersal ya da türleşme süreçleri yardımıyla mekânsal varyasyonlara cevap verebilirler. Eğer cevap konusunda başarısız olurlarsa da yok olma olgusuyla karşı karşıya kalırlar. Bu cevapların tamamı türlerin dağılım desenlerinin belirlenmesinde oldukça önemlidir. Esasında biyocoğrafi alanların tamamı bu ilişkiler sonucunda ortaya çıkmıştır. Bu çerçeve içindeki bütünlüğü tamamlamak için, bahsettiğimiz resme iki yeni tabaka daha katmamız gerekir. Çevresel koşullar yanı sıra tür dağılımlarını etkileyen diğer süreçler de türler arasındaki ilişkilerdir (örneğin, mutualizm, kommensalizm, parazitlik, rekabet gibi...). Bu noktanın bir sonraki basamağı ise ekosistem mühendisleri olarak tanımlanan türlerdir (örneğin insan), çünkü bu türler coğrafi şablonu tek başlarına değiştirme potansiyeline sahiptirler. Ekosistem mühendislerine yönelik olarak, insana gelmeden önce altını çizmemiş gereken örnek dünyanın ilk evrelerinde atmosfer yapısını değiştiren mikroorganizmalardır. Oksijen seviyesini değiştiren mikroorganizmalar dünyanın ısınmasına ve farklı yaşam formalarının oluşmasına yönelik koşulların değişmesine neden olmuşlardır. Coğrafi yapı dinamik bir yapıdır ve sadece mekânsal olarak değişim göstermez, zamana bağlı olarak da değişim gösterebilir. Yaklaşık 3.5 milyar yıllık dünya tarihi içerisinde, hatta daha kısa bir zaman dilimi içerisinde bile, iklimsel olaylarda değişim gözlenebilir ve buzullar ve buzullar arası dönemler yaşanabilir. Dolayısıyla günümüzde popüler olan iklim değişimi konusu aslında yaşadığımız dünya için çokta eski olmayan bir konudur. Bu dinamiklerin tamamı iki büyük güçle şekillendirilir. Bu güçlerden biri dünyanın içinde depolanmış enerji ve diğeri ise güneş enerjisidir. Dünyanın içindeki sakladığı potansiyel enerji kinetiğe döndüğü zaman dünyanın yapısı belirgin bir şekilde değişmekte, kıtalar kaymakta, dağ sıraları oluşmakta ve iklimler şekillenmektedir. Güneşten gelen enerji sayesinde ise dünyadaki organizmaların evrimleşmesi sağlanmakta, atmosfer tabakaları oluşmakta, oksijen miktarı artmakta ve biraz önce bahsettiğimiz gibi dünyanın farklı yerlerinde farklı iklim desenleri görülmeye başlamaktadır.

Yorum bağlantısı

Yorum yazmak için hesap oluşturmalı veya giriş yapmalısın.

Yorum yapmak için üye olmanız gerekiyor

Hesap oluştur

Hesap oluşturmak ve bize katılmak çok kolay.

Hesap Oluştur

Giriş yap

Zaten bir hesabınız var mı? Buradan giriş yapın.

Giriş Yap

Hakkımızda

Biyoloji Günlüğü ülkemizdeki biyoloji öğrencileri, mezunları ve çalışanları adına kar gütmeyen bir proje olarak 9 senedir faaliyetlerine yılmadan devam etmeye çalışan masum bir projedir. Lütfen art niyetinizi forumdan uzak tutunuz. Bize iletişim formu aracılığıyla ulaşabilirsiniz.

Dilerseniz biyolojigunlugu@gmail.com veya admin@biyolojigunlugu.com adresine mail de gönderebilirsiniz. Bizimle arşivinizi paylaşmak isterseniz wetransfer.com üzerinden biyolojigunlugu.com adresine dosya transferi olarak iletmeniz yeterlidir, sizin adınıza paylaşılacaktır.

Sitemiz bir "Günlük" olarak derleme yayın, yorum, diyalog ve yazılara vermektedir. Güncel biyoloji haberleri ve gelişmelere ek olarak özellikle sosyal medyada gözden kaçan, değerli gördüğümüz tüm içeriğe kaynak ve atıflar dahilinde sitemizde yer vermekteyiz. Bu sitede verilen bilgilerin kullanım sorumluluğu tümüyle kullanıcıya aittir. Sayfalarımızda yer alan her türlü bilgi, görsel ve doküman sadece bilgilendirmek amacıyla verilmiştir.

Biyoloji Günlüğü internet sitesi 5651 Sayılı Kanun’un 2. maddesinin 1. fıkrasının m) bendi ile aynı kanunun 5. maddesi kapsamında Yer Sağlayıcı olarak faaliyet göstermektedir. İçerikler, ön onay olmaksızın tamamen kullanıcılar tarafından oluşturulmaktadır. Yer Sağlayıcı olarak, kullanıcılar tarafından oluşturulan içeriği ya da hukuka aykırı paylaşımı kontrol etmekle ya da araştırmakla yükümlü değildir.

Yer Sağladığı içeriğin 5651 Sayılı Kanun’un 8 ila 9. maddelerine aykırı şekilde; kişilik haklarınızı ihlal ettiğini ya da hukuka aykırı olduğunu düşünüyorsanız mail adreslerimizden iletişime geçerek bildirebilirsiniz. 

Bildirimleriniz dikkatle ve özenle incelenmekte olup kişilik haklarınızın ihlali ya da hukuka aykırılığın tespiti halinde mevzuat kapsamında en kısa sürede işlem yaparak bilgi vereceğiz.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgilendirme

Kullanım Şartları, Gizlilik Politikası, Forum Kuralları sayfalarına göz atınız.